Antalya, tatilini tam anlamıyla yaşamak isteyen kişiler için sınırsız olanağı bir arada sunmaktadır. Şehirde deniz, kum ve güneşin tadını çıkarabiliyorken yaza ait çeşitli aktivitelere de ücretli veya ücretsiz olarak katılabilirsiniz. Antalya genelinde yaz denildiğinde tatilcilerin aklına gelen en popüler ve eğlenceli aktivitelerden biri de raftingdir.
Rafting, kişilere macera ve adrenalin dolu dakikalar yaşatırken suyun gücüne şahitlik ettiren mükemmel su sporlarından biridir. En keyifli yaz aktivitelerinden kabul edilen rafting, zengin su kaynaklarıyla tanınan Antalya genelinde de bir hayli popülerdir. Ekibini kurup, ıslanmaktan korkmadan suyla mücadeleye girişmek isteyen herkes, Antalya rafting noktalarını merak etmektedir. Biz de sizler için mutlaka ziyaret edilmesi gereken o yerleri derledik.
Dik yamaçları, bol yeşilliği ve buz gibi sularıyla Köprülü Kanyon Rafting Parkuru, rafting adına en mükemmel dakikaların yaşanmasını sağlamaktadır. Toros Dağları’nın eteklerinde başlayan Köprüçay, dağın içinde kanyon oluştururken rafting için benzersiz bir ortamı da hazırlamaktadır. Kırmızı alabalıkların olduğu kanyonda masmavi bir su üzerinde rafting yapabilir ve doğaya karşı suyun akarsuyun hırçın dalgalarına yüksek adrenalinle karşı koyabilirsiniz. Üstelik Köprülü Kanyon Rafting Parkuru, Antalya’daki rafting noktalarıyla karşılaştırılınca çok daha kolay bir parkur olarak biliniyor. Bu sayede sadece rafting ekibiyle senkronize bir şekilde hareket ederek bu ekstrem sporun tadını çıkarabilirsiniz.
Rafting Antalya denildiğinde akla gelen bir diğer noktalardan biri de Dim Çayı Parkuru olarak bilinir. Zorluk derecesi en düşük rafting parkurlarından olan Dim Çayı, genellikle ilk defa rafting deneyimleyecek kişiler tarafından ziyaret edilmeye oldukça uygundur. Akışın sakin olduğu Dim Çayı’nda boylu boyunca yeşillik yer alırken dibi gözüken tertemiz bir akarsu da bulunur. Amatör maceracılar, Dim Çayı üzerinde rafting yaptıktan sonra çadırlarını hazırlayarak geceyi mutlaka kamp yaparak geçirirler. Ayrıca bölgeye gidenler, Dim Çayı Mağarası’nın da mutlaka görülmesi gerektiğini ifade ederler.
Rafting Antalya denildiğinde zorluk derecesi en yüksek rafting noktalarından biri Düden Çayı parkuru olarak gösterilir. 4 km’lik bir uzunluğa sahip olan parkur, tarihi Cırnık Köprüsü’nün bir ayağından başlamaktadır. Antalya’daki çoğu parkur gibi tertemiz bir akarsuya sahip olan parkur, doğayla iç içe olduğundan ziyaretçilere eşsiz manzaralar sunmaktadır. Her mevsim buz gibi olan Düden Çayı, raftingcilerin eğlenirken serinleyebilmelerini de sağlamaktadır. Üstelik uzmanlar, ziyaretçilerin parkurda rafting yaptıktan sonra mutlaka jetbot turu ve zipline gibi aktivitelere de katılmaları gerektiğini tavsiye etmektedir.
Antalya’daki birçok akarsu rafting sporuna elverişli olsa da bazı akarsular sadece belirli mevsimlerde rafting yapılmasına izin vermektedir. Bu akarsulardan biri de Alanya Çayı olarak bilinir. Alanya çayı, bahar aylarındaki yüksek kesimlerden gelen kar sularıyla birlikte yükselerek rafting için uygun hale gelir. Debi seviyesi çok yükselen Alanya Çayı, adrenalin bağımlısı raftingciler için yüksek bir aksiyon deneyimi sağlar. Mutlaka bahar aylarında ziyaret edilmesi gereken Alanya Çayı, masmavi suyu ve yemyeşil ormanlarıyla ziyaretçileri sadece adrenaline değil doğaya da doyurmaktadır.
Mücadele hissini doruklara çıkararak aksiyonun dozunu iliklerine kadar hissetmek isteyenlerin raftingcilerin yegane tercihlerinden biri de Manavgat Çayı olarak bilinmektedir. Sınırları zorlayan Manavgat Çayı’nda farklı zorluk seviyeleriyle her kesimden insanın eğlenceye katılabilmesi mümkündür. Yüksek akış ve dik bir eğime sahip olan Manavgat Çayı’nda zorluk derecesi 3 ila 5 arasında değişmektedir. 19 km’yi bulan parkurda yer altı suları çay sularıyla birleşerek hızı daha da arttırmakta ve ortaya müthiş heyecanlı bir macera ortaya çıkmaktadır.
Rafting Antalya akarsularını inceleyip nerede maceraya dahil olmak istediğinizi seçtikten sonra sıra hazırlık sürecine gelmektedir. Raftinge hazırlık sürecinin en önemli noktalarından biri, kıyafet seçimidir. Kıyafet seçimi sırasında mutlaka ıslanmasını göze alacağınız kıyafetleri tercih etmelisiniz. Bu noktada rafting kıyafeti gibi bir zorunluluk olmasa da mutlak suda rahat edebileceğiniz şort, mayo ve tişört gibi kıyafetleri seçmeniz daha yararlı olacaktır.
Bunun yanı sıra rafting ekibinizi de iyi seçtiğinizden emin olmalısınız. Tamamen uyumlu şekilde çalışabileceğin kişilerle olmanın yanı sıra ekibinizde daha önceden tecrübeli kişilerin de olmasına dikkat etmeniz gerekmektedir. Bu sayede hem spordan alacağınız keyif artarken hem de sakatlık ve yaralanma gibi olumsuz sonuçların meydana gelme riskini azaltabilirsiniz.